Bilgi Yuvası'na Hoşgeldiniz..!
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Bilimden müziğe müzikten pc oyunlarına kadar her şey bu sitede..!
 
AnasayfaAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

CRysis

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek 
Yazar Mesaj
aragofxer
oyun modu
oyun modu
aragofxer



Yaş : 27 Kayıt tarihi : 21/01/09 Mesaj Sayısı : 142 Nerden : aksaray

CRysis Vide
MesajKonu: CRysis   CRysis Icon_minitimeÇarş. Ocak 21, 2009 9:43 pm

Crysis

Bazı zamanlar yeni bir firma ortaya çıkar. Sadece tek bir oyun yapar ve kasırga gibi eser. Bunu 2004 senesinde Crytek, Far Cry ile yapmayı başarmıştı. 3 Türk kardeşin başında bulunduğu Crytek, bazılarınca Half-Life’tan beridir en iyi FPS olduğu söylenen Far Cry’ı oyun dünyasına kazandırdı. Oyun; gerek aksiyonu, gerekse sesleri, grafikleri, fizik etkileşimi ve maceranın geçtiği tropikal adayla oldukça ilgi çekmişti. Özellikle CryEngine’nın başarısı taktire şayandı. Ayrıca editör sayesinde oyun üstünde farklı modlar yapmak, harita tasarlamak ayrı bir artıydı. Sadece teknik yönden ve Singleplayer olarak değil; Multiplayer olarak da başarılı bir oyundu. Hatta Multiplayer’da editör yardımıyla yapılan farklı haritalarda oynanabiliyordu. Aradan geçen zaman içinde Crytek, CryEngine 2’yi duyurdu ve motorla yapılan demoları gösterdi. Sonunda bombayı patlatmıştı yani Crysis’i.

Tropik adanın havası bambaşka

Crysis, Crysis bu isim duyurulduğu zamandan beridir oyun dünyasındaki gündemi oldukça meşgul etti. Özellikle Directx 10 desteği ve mükemmel grafikleriyle ağız sulandırıyordu. Yayınlanan videolar, ekran görüntüleri oldukça iştah kabartmıştı. Birçok insan oyun hakkında forumlarda sayfalarca yazdı, çizdi. Kimine göre oyun kötü olacak derken, bazıları devrim yapacak dedi. Fakat Crysis sadece grafikleri ve teknik yapısıyla değil, özellikle Türk oyuncular için Türkçe dil desteğiyle çok daha önemli bir konumdaydı. Yerli kardeşler, EA Games’e karşın her şeyin sorumluluğunu üstlenerek Türkçe desteğini oyuna koydu. Artık saadete gelip; lafı fazla uzatmadan Crysis’in içine dalalım.

Klasik bir üslupla başlamayacağım. Bunun yerine ilk olarak oyunun en çok dikkat çeken noktalarına, en çok üzerinde durulan kısımlara ilk olarak yer vereceğim. Demin bahsettiğim gibi oyunda Türkçe seslendirmeler ve Türkçe desteği olacaktı. Evet, yıllardır hep İngilizce olarak izlediğimiz konuşmalar ve seslendirmeler artık Türkçe. Türkçe seslendirmeleri profesyonel ses sanatçıları ve ünlü isimler yapmış durumdaki; İpek Tuzcuoğlu, Dolunay Soysert, Ziya Kükürt gibi ünlü ve usta isimleri seslendirenler arasında görebiliyoruz. Oyun çıkmadan önce bazı kişiler tarafından Türkçe seslendirmelerin, İngilizceden direk Türkçe’ye çevrileceğini söylüyordu. İngilizce kalıpların ve kelimelerin karşılıklarının olup, öz bir seslendirme olmayacağı görüşü vardı. Ancak oyunda böyle bir şeyin olmadığını görebilirsiniz. Seslendirmelerde edilen küfürler bile Türkçe’ye özgü. Ayrıca usta isimlerin seslendirmeyi yapmasından dolayı, herhangi bir olay karşısında ses tonunun tepkisi bile o anki duruma göre değişiyor. Oldukça başarılı ve mükemmel olmuş. Crytek’i ve Yerli kardeşleri bu konuda ayakta alkışlıyorum. Yerli kardeşler zaten Türkçe olacağı konusunda söz vermişti ve bunu da mükemmel bir şekilde başarmışlar. Oyunda sadece Türkçe seslendirmeler değil, ayrıca harika ses efektleri yer alıyor. Patlamalar, kurşunun bir yerden sekmesi, her silahın farklı bir sese sahip olması, müziklerle beraber Crysis ses konusunda harika bir ziyafet sunuyor. Eğer ses sisteminiz de iyiyse tadında yenmeyecek.

Diğer önemli bir nokta oyundaki grafiklerdi. Crysis’i şuanda piyasadaki en iyi grafiklere sahip oyun olarak ilan ediyorum. CryEngine 2 mükemmel bir iş çıkartmış. Kaplamalardan, modellemelere, patlamalara, ışık ve gölge oyunlarına kadar resmen görsel bir şölen izliyorsunuz. Özellikle oyunda ilerlediğiniz zaman bazı yerler oldukça gerçekçi. Açık alanlar mükemmel bir şekilde motor tarafından çiziliyor ve oldukça doğal gözüküyor. Adanın tropikal havası oyunda çok iyi bir şekilde sunulabiliyor. Şimdi gelelim madalyonun diğer yüzüne. CryEngine 2 gerçekten mükemmel bir iş çıkartıyor, ancak bunun ağır bir bedeli var diyebilirim. Crysis’teki grafikleri en düşüğe alarak makul bir FPS seviyesinde oynanabiliyor.[img][/img]
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Admin
Forum Kurucusu
Forum Kurucusu
Admin



Yaş : 28 Kayıt tarihi : 16/01/09 Mesaj Sayısı : 509 Nerden :

CRysis Vide
MesajKonu: Geri: CRysis   CRysis Icon_minitimeÇarş. Ocak 21, 2009 9:51 pm

saol eray bende resim ekleyim bari

CRysis Halo_vs_Crysis_News

CRysis Crysis

arkadaşlar bu oyunu oynarken kendinizi içinde hisetmemeniz imkansız
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://eglenbakalim.forummum.com
aragofxer
oyun modu
oyun modu
aragofxer



Yaş : 27 Kayıt tarihi : 21/01/09 Mesaj Sayısı : 142 Nerden : aksaray

CRysis Vide
MesajKonu: Geri: CRysis   CRysis Icon_minitimeÇarş. Ocak 21, 2009 10:02 pm

crysis war head de çıktıorda ise crysiste görürseniz
psyhco var oarda assault bölümünün sonunda ayrılıyoruz ondan sonra ne yapıyorlar onu gösteriyorlar
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
aragofxer
oyun modu
oyun modu
aragofxer



Yaş : 27 Kayıt tarihi : 21/01/09 Mesaj Sayısı : 142 Nerden : aksaray

CRysis Vide
MesajKonu: Geri: CRysis   CRysis Icon_minitimeÇarş. Ocak 21, 2009 10:06 pm

CrySis Tam Çözümü ve Rehberi

CONTACT ( İLK BÖLÜM )

Takım olarak yaptığınız paraşüt atlayışı sonrası bir sorun oluyor ve ada yerine denize düşüyorsunuz. Yüzerek karaya çıkın. Düşmenin etkisinden olsa gerek Nano-Suit elbise çalışmıyor, ama biraz sonra devreye giriyor. Biraz ilerledikten sonra üç Koreli asker göreceksiniz. Onları öldürün ve devam edin. Burası ilk bölüm olduğu için genellikle kontrollerin ve silahların özelliklerinin öğrenilmesi üzerinde duruluyor. Biraz sonra Jester ile karşılaşacaksınız. Atlama sırasında Astec’in kaybolduğunu söylüyor. Beraber olarak onu aramak için yola koyulun. Biraz sonra Astec’in ölmüş olduğunu göreceksiniz. Şimdi yeni bir görev alacaksınız. Sizden Gps istasyonunu yok etmeniz isteniyor. Yavaş yavaş gün dönüp, sabah olurken ilk kez bir kamp görüyorsunuz. Haritada belirtilen noktaya gidip, F tuşunu kullanarak makineyi kapatın ve yolu izleyin.Size saldıran düşmanlara karşı dikkatli olun.Hepsini öldürmek zorunda değilsiniz, ama öldürdüklerinizin üzerinden silahlarını da alarak devam edin. Yol üzerinde bir cip olması gerekiyor. Onu alın ve yolu sürekli takip edin. Yol ayrımına geldiğinizde sağ taraftan ilerleyin. Kore askerlerinin yol üzerine döşediği barikatı göreceksiniz. Askerleri halledin ve karşı taraftaki kayalıkları aşarak ilerleyin. Bunu yapmak için Maximum strengh özelliğini aktif hale getirin. Burayı da geçtikten sonra araya bir video girecek ve bu kez Jester kaçırılacak. Bu kez onu bulmak için haritada belirlenen noktaya ulaşmak için harekete geçin. Çok geçmeden onun da öldüğünü göreceksiniz ve bölüm sona erecek.

RECOVERY ( 2. BÖLÜM )

Bölüm başlarken yanınızda Propiat ve Psyco var. Evlerin olduğu yere gittiğinizde tüm askerlerin ölmüş olduğunu göreceksiniz ve aldığınız yeni bir emir sonrası tek başınıza hareket etmeniz gerekiyor yine. İlerde bir cip var. Onu alıp sağda çıkan ilk yoldan yukarı ilerleyin. Askerleri öldürün. En tepede bir ev göreceksiniz. Onun arkasında bir Bazuka ve Sniper var. Evin içinde de cephane mevcut. Bazukayla, evin yanındaki radar istasyonunu yok ettikten sonra tekrar evin arka tarafından aşağıya atlayın. Karşı taraftaki kampa doğru ilerleyin. Her tarafta mayın olduğu için mecburen kamp kapısına giden yolu kullanmalısınız. Girişin sağ ve sol taraflarında iki adet makineli tüfek var. Eğer az önce Sniper tüfeğini aldıysanız şimdi kullanmanın tam sırası. Kampa girdikten sonra hedefte belirtilen eve gidin ve içerisini temizleyin. Her yerden askerler saldıracak dikkatli olun. Daha sonra diğer büyük eve uğrayın. Burada ikinci katta bir rehine var. Kapıyı açınca Psyco’da geliyor. Kısa bir video girecek ve yeni bir görev alacaksınız şimdi. Öncelikle birinci kata inip ortadaki odaya bir bakın. İçeriden cephane ve en önemlisi bazuka alıp hedefte belirtilen tankı vurmak için çatıya çıkın. Amaç iki tankı da yok etmek. Eğer tankı yan tarafından üç isabetli atışla vurursanız imha olacaktır. Aynı şekilde diğer tank için de aynısını yapın. Eğer bazuka merminiz biterse, daha önce girdiğiniz iki katlı binaya tekrar uğrayarak tedarik edin ve arka yola çıkarak devam edin. Kayalıklar görürseniz zıplama özelliğini kullanın. Ormana gireceksiniz. Karşıda küçük bir şelale göreceksiniz. Hemen sağ tarafında kayalar mevcut. Zıplayarak üzerlerinden atlayın ve suyun içinden devam edin. İlerde sağ tarafta yukarı çıkan bir yol var. Onu kullanmadan su içinden ilerleyin. İkinci kez küçük bir şelale daha göreceksiniz. Bu kez sol taraftan ilerleyin. Askerlere dikkat edin. Yol üzerinde bir ağaç parçası göreceksiniz. Oradan geçin ve üçüncü küçük şelaleyi görünce hemen yanında da Propiat’ı göreceksiniz. Şimdi şelalenin yanındaki mağaradan içeri girin ve bölümü tamamlayın.

RELIC ( 3. BÖLÜM )

Kısa bir konuşmanın ardından Propiat’ta kaçırılıyor. Şimdi haritada gösterilen noktaya ilerleyin. Amaç yine radar istasyonunu kapatmak. Askerleri unutmadan F tuşuyla aleti kapatın. Yola çıkın. Yine bir cip olabilir. Yol boyunca yol ayrımına gelene kadar ilerleyin. Ayrımı görünce soldan devam edin. Karşıda bir kamp göreceksiniz, ama gidemezsiniz. Çünkü köprü kullanılamaz halde. Soldaki çıkıntıya atlayın ve daha sonra suya atlayarak biraz yüzün. Sol taraftan karaya çıkın ve biraz ilerleyin. Tekrar sol tarafta yukarıya çıkan bir yol göreceksiniz. Bu yolu takip ederek en tepeye çıkın ve kampa girin. Burada fazla asker var. Üstelik helikopter’e de dikkat ederek, hedefte gösterilen konteynıra girin. Tam karşıdaki bilgisayarda bulunan bilgileri download edin. Bu işlem bittikten sonra kampın arka tarafına doğru ilerleyin. Az önce gördüğünüz büyük şelalenin kaynağını oluşturan bir su göreceksiniz. Oraya atlayın ve yeni kampa ulaşın. Askerleri önünüzü açacak şekilde hallettikten sonra daire şeklindeki binaya girin. Kapıyı açın ve bir video daha girecek. Patlamadan sonra girdiğiniz şifreli kapının hemen solunda silah ve cephane bulunuyor. Bunları alarak dışarı çıkın. Yavaş yavaş akşam oluyor. Hedefte belirtilen yere gittiğinizde kulübe yanında duran bir bot göreceksiniz. Buna binerek su boyunca ilerleyin. Şelaleden aşağıya atlayın. Az önce gördüğünüz kırık köprünün altından geçeceksiniz. Bu sırada yaklaşık beş dakika boyunca sürekli yürüyeceksiniz. Sizi rahatsız eden pek asker olmayacak, ama peşinize bir helikopter takılabilir. Buna dikkat edin. Hedefe vardığınızda harabe bir mezarlıkta olmanız gerekiyor.Şimdi uçağa binip gitmek gerekiyor, ama etraf güvenli değil. Son görev olarak, bu bölgeye gelecek olan birkaç Nano-Suit elbise giyen askeri öldürmek gerekiyor. Bunun sonrasında uçak iniş yapacak ve binerek bu bölümü de tamamlayın.

ASSAULT ( 4. BÖLÜM )

Bir asker size kendini takip etmesini söylüyor. Kısa süre takipten sonra olaylar anlaşılıyor. Üç adet Air-craft bulmalı ve yok etmemiz gerekiyor. Amaç bu. İlk Air-craft’ı yok etmek için hemen yanında bulunan evin civarındaki uzaktan kumandalı patlayıcıyı alın ve patlatın. Daha sonra buradaki köprüden devam edin. Barikatı görene kadar ilerleyin ve gördüğünüzde sağ taraftaki yola sapın ve ilerleyin. Etrafta yeterince cephane mevcut. Askerlere ve helikoptere dikkat edin ve ikinci Air-craft’ı da yok edin. Sağ taraftan deniz kısmından ilerleyin. Biraz sonra ilerde bir liman göreceksiniz. Oraya gidin. Burada sizden elemanlarda bulunuyor. Askerleri temizleyin. Hemen karşınızda büyük bir bina var. Burada cephanelik mevcut. İhtiyacınız kadarını alıp askerleri temizleyin ve geminin yanına gidin. Burun kısmına yakın en alçak yerden gemiye atlayın. (Maximum strengh özelliğiyle) Merdivenleri çıkın ve açık kapıdan girip, bilgisayarı kullanın. Şimdi hava destek kuvveti aktif olacak. Gemiden aşağıya inin ve geminin en yüksek noktası olan radar’ını B tuşuyla dürbünü açarak ve Mouse ile hedefi kilitleyerek gösterin. Birazdan hava kuvvetleri gemiyi bombalayacak. Şimdi limanın güvenliğini sağlamak gerekiyor. Bir yada iki adet helikopter gelecek. Ayrıca birkaç asker. Bunları da hallettikten sonra arka kapıdan ilerleyin ve tankların olduğu yere gelince bölüm sonlanacak.

DNSLAUGHT ( 5. BÖLÜM )

Bu bölümde anlatacak pek bir şey yok. Call of duty oyununda tank kullanır gibi ilk aşamada tank kullanarak diğer tankları yok etmeye çalışıyorsunuz. Eğer ağır hasar alırsanız yaya olarak yola devam etmek zorundasınız. Bu duruma düşerseniz sürekli kaçarak ve saklanarak devam edin. Tanklarla ve askerlerle çevrili büyük bir barikat gördüğünüz zaman sağ taraftaki kayalıklardan yukarı tırmanın. Önünüzde mayınlı bir yer var. Her birine uzaktan ateş ederek patlatın ve yolu temizleyin. İlerleyerek tren vagonlarının olduğu yere gelin. Burada iki adet kulübe var. İkisinde de silah ve cephaneler bulunuyor. Askerleri öldürdükten sonra tankı alın ve ilk kırmızı vagonu patlatarak yol açın. Bu yoldan tank ile ilerleyin. Tekrar yaya olarak ilerlemeniz gerekebilir. En sonunda başka bir kampa daha geleceksiniz. Burada da iki tank var ve yok etmek gerekiyor. Bunun için hemen yanlarında bulunan benzin bidonlarına ateş edin ve patlamalarını kısa yoldan sağlayın. Oldukça fazla asker burada da var. Dikkat edin ve kampın arka tarafından demir yolunu takip ederek yola devam edin. Sağ ve solda iki makineli var. Bunları da yok edip yolu biraz daha takip edince bu bölüm de sona ermiş olacak.

Avakenıng (6.Bölüm)

Burda helena rozantal'i kurtarmak için madenlere giriyosunuz ve strickland'ın uçak desteği göndermesi için uçak savarları imha etmeniz gerektaş ocağına yaklaşınca bölüm zorlaşıyor nano giysili koreliler görünüyo burda zırh modu tavsiye edlir çok güçlüle çatıda sniper var dikkat edin herkez i öldürdükten sonra destek gelecek ve madenlere doğru yola çıkacak ken o da ne dağdan birşey fırlıyor kore birlikleri geri çekiliyor orda dışardaki birlikleri öldürdükten sonra içiri girin içerde güç modunu tavsiye ederim sonrasında helena ver general ki-yong u buluyorsunu giysiniz çalışmıyor ordaki şeyi patlatıyolar odane tüm giysilere bişey oluyo sizinkine değil ve ordan ayrılmaya çalışıyorusunuz ama asansör çalışmıyor bebeklerden birini çağırıyosunuz o iniyo ve helenayı alıp gidiyor sana başka çıkışyolu bul diyo ve sizde o şeyin içine giriyosunuz ...


CORE (sonunbaşlangıçı 7. BÖLÜM)

içeri girdiğinizde oda ne yerçekimi kayboluyor deliklerden geçiyorsunuz ses ve görüntü frekansınızsınızı yükseltiyorsunuz sonrası bir tünelde uçuyosunuz odanesi birşey var bilmiyorum ilerliyoruz tukarı doğru yükseliyoruz anam iğrenbir yaratık size çarpıp gidiyor onun geldiği yerden devam edince nedir o onlardan birsürü var burda bir akışı kesmeniz lazım sonra devam ediyorusunuz birsürü tüneller budane aztec jester ve prophet kapan şeylerden biri bunu rapor ediyorsunuz biraz daha ilerlediğinizde ise bunlardan binlerce var rapor ederken ''strickland bu şeylerden bir sürü var ve uyanmaya başlıyorlar ''diyorsunuz ilerledikce korkuyorsunuz ve çoğunu görüyorsunuz son yerde biraz beklemeniz lazım sonra sizi atıyolar ve ....

Paraside Lost (8.bölüm)

Sizin siyalinizi alıyorlar ve görüyolar sizde onları görüyorsunuz ve aniden dikkat et diyorlar arkanıza bakıyorsunuz aaaaaaaa bir beyazlık uzaylılar birisi sana çarpıyo ve düşüyosun strickland sana bir taburu bulmanı söylüyor ama malesef sağ kalan yok devamı gelecek.


RECKONING ( SON BÖLÜM )

Kısa bir takipten sonra gemiden içeri girin ve radarda belirlenen noktaya gidin. Kısa bir yürüyüşten sonra bir odaya geleceksiniz. Boss, burada Nono-suit elbisesinin onarıyor. Biraz sonra oradan o kalkacak. Böylece siz oturacaksınız. Bu sırada bir görevli elinde bir silahla geliyor ve bu silahı hemen yanınızdaki dolaba koyuyor. Buna dikkat edin ve işlem tamamlandıktan sonra yukarıya çıkın. General ile görüşün. Araya bir video girecek ve ilk saldırı başlayacak. Saldırı sonucu hasar alan kapıyı açmak için “Maximum stranger” özelliğini aktif hale getirin ve yumruk darbesiyle kapıyı açıp devam edin. Oda kapısının hemen karşısındaki kapıdan girin ve yerdeki silah ile masadaki tüfeği alın. Merdivenlerden aşağıya inin. Orada makineli bir tüfek ve cephanesi var. Onları alıp arızalı kapıyı açıp geminin güvertesine çıkın tekrar. Size lazım olacağı kadar silah ve cephaneyi etraftan temin edebilirsiniz. Burada amaç belli bir süre boyunca gelen yaratık saldırılarını bastırmak. Yaklaşık yirmi dakika kadar. Bunu yaparken ateş ettikleri sırada kendinizi olabildiğince koruyun çünkü belli bir süre bu saldırıya maruz kalırsanız tamamen donuyorsunuz ve bir darbe daha alırsanız ölüyorsunuz. Tüm yaratıkları öldürdükten sonra geminin ucuna doğru olan noktaya gidin ve asansörle aşağıya inip hangara gelin. Yaratıkları öldürün. Bir adam göreceksiniz merdivenlerin yukarısında ve size sesleniyor. Size bir kapı açacak oradan ilerleyin. İlerde bulunan merdivenlerden yukarı çıkıp güç şalterini açın ve aşağıya inerek merdivenlerin altında kapalı olan kapı şimdi açıldığı için oradan devam edin. Şimdi kontrol odasına gitmek gerekiyor. Biraz yürüdükten ve havalandırmadan geçtikten sonra buraya da geliyoruz haliyle. Kırmızı düğmeye basarak reaksiyonu başlatın. Tam bu sırada yaratıklar geliyor ve reaksiyon yarıda kesiliyor. Burada yine “Maximum güç” özelliğini aktif ederek geriye kalan üç adet tüpü de kendiniz hızlı bir şekilde yerine yerleştirin ve buradan ayrılın. Fazla kalırsanız sağlığınız için iyi değil çünkü. Yukarıya doğru ilerlemeye başlayacaksınız . Birazdan daha önce gelmiş olduğunuz tanıdık bir odaya geleceksiniz ve daha önce gördüğünüz bir silah vardı. İşte o silahı şimdi alma vakti geliyor. Alın ve ilerleyin. General’imiz yaratıkların saldırısına uğruyor ve ölüyor. Ölmeden önce işi bitirmemizi söylüyor. Böylece bir kez daha güverteye çıkıyoruz ve daha önce kendisinden kaçarak kurtulduğumuz dev örümcek tekrar karşımızda duruyor. Öldürmek oldukça kolay aslında. Yaratığın gövde kısmına özellikle isabetli yapacağınız bazuka atışları sonrası (7-8 adet) yaratığın zırhı dağılmaya ve en nihayetinde yok olmaya başlıyor. Bitti mi peki ? Daha değil. Şimdi radarda belirtilen noktaya ilerleyin ve ne olduğunu pekte anlamayacağınız bir şey çıkacak denizden. Yaratık veya mekanik bir adacık. Ne derseniz. Bunu yok etmek için vur-kaç taktiğini oldukça fazla uygulamalı ve cephanenizi verimli kullanmanız gerekiyor. Öncelikle yaratığın sağ ve sol, üst ve alt kısımlarında bazı silahlar bulunuyor. Özellikle bazuka ve makineli tüfek yardımıyla bunları yok edin ve finalinde sıra geliyor sonradan aldığınız silaha. Bu silahı yaratığın sağ ve sol kollarına önce hedef alarak, sonra kilitleyerek birkaç defa ateş etmeniz gerekiyor. Bunu yaptıktan sonra artık oyun sonu videosunu izleyebilirsiniz…
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
-CatlaqKral-
Forum Kurucusu
Forum Kurucusu
-CatlaqKral-



Yaş : 27 Kayıt tarihi : 16/01/09 Mesaj Sayısı : 340 Nerden : Aksaray

CRysis Vide
MesajKonu: Geri: CRysis   CRysis Icon_minitimeÇarş. Ocak 21, 2009 10:54 pm

Güzel olmuşşşşş elerinize salık vala
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.eglenbakalim.forummum.com
aragofxer
oyun modu
oyun modu
aragofxer



Yaş : 27 Kayıt tarihi : 21/01/09 Mesaj Sayısı : 142 Nerden : aksaray

CRysis Vide
MesajKonu: Geri: CRysis   CRysis Icon_minitimePerş. Ocak 22, 2009 7:40 pm

teşekkürler
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
aragofxer
oyun modu
oyun modu
aragofxer



Yaş : 27 Kayıt tarihi : 21/01/09 Mesaj Sayısı : 142 Nerden : aksaray

CRysis Vide
MesajKonu: Geri: CRysis   CRysis Icon_minitimePerş. Ocak 22, 2009 7:42 pm

Evet, o mükemmel tropik ada ve 2020 ağustosunun puslu havası tekrar karşımızda. Teğmen Nomad’le altını üstüne getirdiğimiz, Lingshang adlı o kara parçası bu sefer Psycho ile ayaklarımızın altında.

CRysis Crysis-warhead-111



Crysis oyun dünyasında grafik alanında devrim yapmıştı. Cry Engine 2, kaliteli sistemi olan her oyuncu için bir göz ziyafeti yaşatıyordu. Sadece mükemmel grafik sunmuyordu; senaryo ve oynanabilirlik de iyiydi. Yalnız dediğim gibi bu oyunu her oyun sever oynayamıyordu ve bu bir oyun için önemli bir eksikti. Ana karakterimiz Nomad ve Prophet’ın komutasındaki ekibimiz ile mücadele veriyorduk. Ekipte bir de Psycho diye emir komuta zincirine pek aldırış etmeyen, çılgın ruhlu ve cesur bir adam vardı ki bu adam çoğu oyuncunun gönlünde taht kurmuştu. Ben hariç, benim favorim Prophet idi.

Crytek Crysis ile aynı adada aynı zamanda geçen ama ana karakterimizin Psycho olduğu bir oyun çıkardı. Crysis Warhead’de Nomad kendi işine bakarken biz de Psycho ile adanın diğer yakasında verilen görevleri yerine getirmeye çalışıyoruz. Psycho’ya ayrı seslendirmesiyle ayrı bir hava katan Bahtiyar Engin bu oyunda da o güzel sesinden mahrum bırakmıyor bizleri. Psycho’nun orijinal İngilizce sesi o etkiyi yapamıyor.

CRysis 1

Yalnız aklımıza da gelmiyor değildi; acaba aynı şeyleri mi tekrarlayacağız? Yapımcılar sırf Crysis’ten daha fazla kazanmak için mi böyle bir şey yaptılar? Evet, bu soruları soruyoruz kendimize oyunu oynamadan önce, ama sonra anlıyoruz gerçeği.

Ortamı Biraz Isıtalım

Oyunu aldığımızda paketten iki dvd çıkıyor, bunlardan biri Single Player yani senaryo modunun bulunduğu dvd, diğeri ise Crysis Wars yani multiplayer’ın bulunduğu dvd. Crysis Warhead’i oynamak için Crysis’e gerek yok, yani kendi başına kurulum yeterli. Hemen senaryo modunu açıyoruz. Oyunu açtığımda Crysis’in ana menüsünün aynısı karşıma çıkıyor, sadece renkler farklı. Ana şemanın rengini istersek değiştirebiliyoruz. Arka planda ise güzel bir müzik var. Oyuna yeni bir profil açıp, 4 zorluk seviyesinden (kolay, normal, zor ve çok zor) birini seçip başlıyoruz. Giriş videosu olarak Psycho bize ufak bir gösteri sunuyor. Video gerçekten güzel olmuş ve oyuncuyu hemen gaza getiriyor. Başlangıç olarak kısaca tuşlar bize öğretiliyor ve Psycho ile 'maximum eğlence' başlıyor.



İlk olarak şunu fark ettim; Warhead’de takım oyunu bir önceki oyuna göre daha çok karşımıza çıkıyor. Crysis’te çoğunlukla Nomad ile tek başımıza ilerleyip görevleri tamamlıyorduk. Fakat Psycho daha oyunun başında kendi arkadaşlarıyla temas halinde. Oyun boyunca buna rastlamak mümkün; yer yer kendi askerimizle birlikte hareket edip düşmanlara karşı koyuyoruz. Yardımlaşma ve toplu harekât yoğun bir şekilde oyuna yansıtılmış. Crysis’teki istediğinde kaydet olayı devam ediyor. Yani öldüğümüz zaman, çok gerilerden yine aynı yerleri geçmek durumunda olmayacağız ki en sevdiğim şey de bu.

CRysis 2

Crysis’te oyuncuya adada istediğini yapabilme özgürlüğü sunuluyordu. Bu yine devam ediyor. Araç sürüp, görev yapmadan ada içinde gezinebiliyoruz. Aynı zamanda yeni araçlar ve silahlar da eklenmiş. Araç sürüşü ilk oyuna göre daha gerçekçi ve araçlar daha hızlı gidebiliyor. Araçlarda bulunan makineli tüfekler daha yavaş ısınıyor. Bu sayede daha uzun süre ateş edebiliyoruz. Yalnız araç kullanma demişken, Nomad ile uçak kullanmıştık ama Psycho ile bu oyunda nasip olmuyor. Havada düşman uçaklarıyla veya uzaylılarla didişememek biraz üzücü.

Oyun boyunca sürekli olarak iki kişiyle iletişim halindeyiz. Emerson adlı bayan bize telsiz ile istihbarat desteği sağlıyor ve görevlerimizi o belirliyor. Oneil ise bir pilot ve uçağı düştükten sonra, kara da savaşıyor. Ara ara bizimle hareket ediyor ve sürekli olarak telsiz ile iletişim kuruyor. Teğmen Nomad’in adı bir iki kere geçiyor oyun içerisinde. Ben şahsen onun da bu oyuna dâhil edilmesini isterdim. Prophet’dan ise bir kere söz ediyor Psycho.

CRysis 4

Yapımcılar Crysis’teki yüksek sistem ihtiyacını Warhead’de düzelteceklerini söylüyorlardı, hatta Warhead için özel bir bilgisayar sistemi kuracaklarını ve bu sistemin 650 dolar olacağını belirtiyorlardı. Buna en çok Crysis’i oynayamayan veya düşük detaylarla oynayan oyuncular sevinmişti. Ben Crysis’i kendi sistemimle yüksek detaylar ve grafiklerle kasmadan oynayabiliyordum (çok yüksek değil yüksek). Crytek’in açıklamalarına dayanarak Warhead’te detay ve grafik kalitesini en yüksek yaptım ama oyun kasmaya başladı. Özellikle çatışmalar esnasında oyun çok yavaşladı. Ayrıca bölüm yükleme süreleri Crysis’e göre daha uzun sürüyor. Yani Warhead benim gibi 8600gt veya onun ayarında ekran kartı kullananlar için bu alanda bir fark göstermiyor. Ancak daha düşük sistemler için deneme fırsatı bulamadığımdan yorum yapmayacağım. Warhead’te de en yüksek verim için Geforce 8800 veya ona yakın ekran kartları şart.



Background… Action!!!

Crysis Warhead’in Crysis’ten en büyük farkı burada ortaya çıkıyor, aksiyon. Bu fark daha oyunun ana menüsündeki müzikte kendini gösteriyor. Bir önceki oyunda müzik hafif ve yavaşken buradaki müzik tempolu ve hareketli. Oyunun ilk bölümü de aynı şekilde heyecan verici biçimde başlıyor zaten ve kendimizi mermilerin ve mermi seslerinin ortasında buluyoruz. Crysis’te çatışmalar, görevler biraz ağır kalıyordu. Özellikle Call of Duty 4 oynayanlar bunu daha net bir biçimde anlıyorlardı. Crysis CoD4’ten bu anlamda çok geri kalıyordu. O hareketli, aksiyon dolu çatışmaları yaşatamıyordu bize. Crytek bunun farkına varmış olacak ki aksiyonu bol, hareketi bol bir oyun yaptılar Warhead’i. Çatışmalar esnasındaki hareketli ve bize gaz veren müzikler inanılmaz etkili. Müzikler sadece çatışmalarda çıkmıyor elbet. Bazen ortamı korkunç bir hale sokan, bizi geren müzikler de çıkıyor düşmanın olmadığı yerlerde. Duyduğumuz müziğin etkisiyle acaba ne çıkacak karşımıza diye soruyoruz kendimize. Oyun bu sayede biraz da gerilim içeriyor haliyle. Bir gelişme de şu; düşman askerini vurduğumuzda kan daha belirgin ve daha gerçekçi çıkıyor.

CRysis Crysis-2008-09-23-15-23-44-15

Ormanın içinde, gece karanlığında muhteşem müzik eşliğinde, onlarca Koreli arasında yaşam mücadelesi vermek, karşılıklı savaşan Korelilerle uzaylılar arasına dalarak çatışmaya katılmak, işte bunlar tam Psycho’ya göre. Çatışmalar esnasında karakterimizin verdiği tepkilerde gelişmiş. Ateş altında kaldığımız zaman ekran kararabiliyor ve adamımız yavaşlayabiliyor. Aksiyonu sadece bunlar sağlamıyor. Kovalamaca bile yaşanıyor Warhead’te. Askeri araçlarıyla Koreliler hem askeri aracımıza ateş saçıyor hem de yakalamaya çalışıyorlar bizi. Crysis’e göre bu oyunda daha fazla çatışma oluyor. Karşılaştığımız düşman sayısı da daha fazla. Bunların yanında nano giysimiz bu sefer daha güçlü ve Psycho Nomad’e göre hem daha atik hem daha hızlı. Ancak yine de Warhead bir önceki oyuna göre biraz daha zor. Yapay zeka daha da gelişmiş. 2-3 kişilik bir düşman gurubuyla çatışmaya girdiğimizde hemen çevredeki askerler yardıma geliyor ve bir anda kalabalık bir gurubun içinde kalıyoruz. Yine çatışma esnasında düşman askerlerinden biri bizi oyalarken öteki arkamızdan dolanabiliyor. Devriye gezen araç sayısı da çok daha fazla. Eğer oyunu zor seviyede oynuyorsanız böyle çatışmalardan uzak durmanızda fayda var. Bu gibi durumlarda görünmezlik pelerinimiz bize çok yardımcı oluyor.

CRysis 5

5 dakika Film arası

Crysis’te çok az çıkan ara videolar, Warhead’te önemli bir parçası olmuş. Sık sık karşımıza güzel ve ilginç ara videolar çıkıyor ve bunlar oyuna çok iyi monte edilmiş. Bu ara videolar oyuna film tadı vermekle kalmamış, oyuncunun dinlenmesini de sağlıyor. Sürekli çatışma içerisinde ve hareket halinde olduğumuz için ister istemez yoruluyoruz. İmdadımıza hemen bir ara video yetişiyor ve bizde arkamıza yaslanıp filmin tadını çıkarıyoruz. Sonra daha bir istekle oynamaya başlıyoruz yeniden. Bu özellik sayesinde oyuncu oyunu birkaç saat süresince oynasa bile sıkılmıyor. Buna ara videolar, oyunun gidişatı ve senaryosu müsaade etmiyor.

Bir de ara video'lar karşımıza çıkan çekik gözlü bir amcamız var. Koreli bir albay olan bu giyimine kuşamına dikkat eden amcamız Psycho’nun canını çok sıkıyor video'larda. Hatta İngiliz olan Psycho’yu kızdırmanın kolay bir yolunu bulmuş ki ona yankee diyor. Tabi herkesin bir sonu olduğu gibi albayın da sonu var ve bunu da yine bir ara video'da görüyoruz.

CRysis 6

Psycho

Ben Crysis’te bu karakteri pek sevmemiştim ama bu oyundan sonra sevmemek elde değil bu cana yakın sevimli insanı. Sevimli olmasına aldanmayın, gerektiğinde çabuk sinirlenen ve sinirlendiği kişiyi her an pişman edebilecek güce sahip biri. Yukarıda da belirttiğim gibi İngiliz’dir ve bunu sık olarak belirtir. Çavuş olan Psycho emir komuta zincirine pek aldırmaz. Bunu zaten Crysis’ten de biliyoruz. Kendisi çok delikanlıdır, bir video'da arkadaşını kurtarmak için kendi canını tehlikeye attı ve bir videoda da Oneil’ı silahsız bir Koreliyi öldürmek üzereyken engelledi. Duygusaldır. Hayatın sadece savaştan ibaret olmadığını bilir ve ara ara kendi eğlencesine bakar. Nadiren ciddi olduğu görülür. Genelde ciddi iken aynı zamanda sinirlidir de.



Ada, Çevre, Ses ve Grafik

Adada sadece ağaçlar, tepeler veya kumsal yok artık. Şelaleler de mevcut. Çatışmalardan sonra bu şelale manzaraları insana gerçekten huzur veriyor. Aynı zamanda adada tavuk, fare ve cinsini bilmediğim birkaç hayvana rastlayabiliyoruz. Eğer sürekli öldürmekten, kovalamaktan veya kaçmaktan yorulursanız ve sizi stres basarsa yerde gezinen fareleri kapıp havaya suya falan atın. Bu ufak hayvanlarla bile etkileşimde olmak Warhead’te ki hoş yeniliklerden biri. Hava durumu değişebiliyor. Yağmur yağıyor ve rüzgâr çok etkili esebiliyor. Bu esnada havada yapraklar uçuşuyor. Bu sayede oyun farklı atmosferlere bürünebiliyor. Çevredeki nesnelerle etkileşim yine mükemmel. Her nesneye etki edebiliyoruz. Patlamalar esnasındaki etkileşim ise bir önceki oyuna göre daha iyi. Patlamalar daha bir parlak ve daha gerçekçi. Grafikler zaten olağanüstüydü ve yine olağanüstü. Seslerdeki gelişme ise en çok dikkat çeken kısımlardan biri. Derede su akarken onun şırıltısı, şelalenin sesleri, gök gürlemesi, çevredeki kuşların ve böceklerin sesleri, gökyüzün de mücadele veren uçak sesleri, bunların hepsi iyi hazırlanmış ve adanın atmosferi daha bir güzel olmuş. Ayrıca oyunun Türkçe olması da bizlerin senaryoyu ve olayları daha iyi anlamamızı sağlıyor.

Eee bu kadar mı?

Bu soruyu incelemeye sormuyoruz tabii ki, bir sürü şey yazdım yani daha ne yazayım. Bu tepkiyi oyuna veriyoruz. Maalesef oyunun senaryosu çok kısa. 5 ile 8 saat arasında değişiyor oyun süresi, zorluğa bağlı. Crysis’in kısa olmasından şikayet ediyorduk ki Warhead ondan da kısa çıktı. Aksiyona doyamadan bitiyor oyun. Warhead 7 ana bölümden oluşuyor; Call me Ishmael, Shore Love, Adapt or Perish, Frozen Paradise, Below the Thunder, From Hells Heart, All the Fury. Bulunduğunuz ortamdaki şartlar el verirse sabah başlayıp akşam oyunu bitirebilirsiniz. Bunu tavsiye ederim. Eğer oruç tutuyorsanız bu oyun bir günlüğüne size ne açlık ne de susuzluk hissi yaşatır. Oyunu bitirince acıktığınızı anlarsınız zaten hemen sonra top atılır siz de iftar yaparsınız.

CRysis 31

Final

Crysis Warhead, aynı şeyleri tekrar edeceğimiz korkusunu yersiz kılıyor. Görevler çok daha farklı ve meğerse Psycho, Nomad’den daha çok çalışmış. Grafikler yine harika, oynanabilirlik çok daha iyi. Crysis’teki muhteşem final bu oyunda yok, Warhead’in final bölümü biraz daha sade olmuş. Ama onun haricinde oyun gerçekten Crysis’i aratmıyor ve en az onun kadar iyi. Bol aksiyonlu, bol hareketli, harika grafikli bu oyunu elbette orijinal olarak alın oynayın dememe gerek bile yok. Crytek, Half-Life yapımcılarının Opposing Force ile yaptığının daha da iyisini Crysis Warhead ile yaptı, tebrik ediyorum.



Oyunun Test Edildiği Sistem

AMD Athlon 64 X2 5200+ 2.7 Ghz

MSI K9AGM3 690G DDR2 Anakart

Kingston 2 GB 800 Mhz DDR2 Ram

Palit Geforce 8600GT 512 MB 128bit DDR2
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
-CatlaqKral-
Forum Kurucusu
Forum Kurucusu
-CatlaqKral-



Yaş : 27 Kayıt tarihi : 16/01/09 Mesaj Sayısı : 340 Nerden : Aksaray

CRysis Vide
MesajKonu: Geri: CRysis   CRysis Icon_minitimePerş. Ocak 22, 2009 7:46 pm

Ellerine salık vala
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.eglenbakalim.forummum.com
Admin
Forum Kurucusu
Forum Kurucusu
Admin



Yaş : 28 Kayıt tarihi : 16/01/09 Mesaj Sayısı : 509 Nerden :

CRysis Vide
MesajKonu: Geri: CRysis   CRysis Icon_minitimePerş. Ocak 22, 2009 7:53 pm

ben warheadi oynamadım ama crysisi oynadım.ve belirtmekte fayda var crysis türk yapımı ama satmak için oyunu ea (electronic arts)a sattı ama oyun tamamiyle türkçe Very Happy
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://eglenbakalim.forummum.com

CRysis

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var: Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Bilgi Yuvası'na Hoşgeldiniz..! :: Oyunlar :: Aksiyon oyunları -